Eskişehir Lokantacılar ve Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Bahar Bilen şu ifadeleri kullandı;

"Ben her iki belediye ile de bu konuyu görüştüm. Yetkililer, şu anda bir çalışma yürüttüklerini ve karşılıklı olarak ortak bir noktada çözüm üretmeyi hedeflediklerini ifade ettiler. Burada kaldırım işgali söz konusu değil. Kaldırım işgalleri zaten belediyeler tarafından ücret karşılığında izinlendirilmiş alanlar. Asıl mesele, özel mülkiyete ait bahçe alanlarıdır.

Son dönemde kentsel dönüşümle birlikte yapılan yeni binalarda dükkânların metrekareleri oldukça küçüldü. Çoğu dükkân 50, 70 ya da 80 metrekare civarında. Oysa bir işletmenin kurulabilmesi için belirli alanlara ihtiyaç var. Örneğin bir pideci dükkânında yaklaşık 20 metrekarelik bir fırın, 25–30 metrekarelik bir mutfak, 7–8 metrekarelik lavabo ve tuvalet alanı gerekiyor. Bu alanlar dükkânın içine yerleştirildiğinde, müşterilerin oturabileceği bir alan kalmıyor.

Müteahhitler kentsel dönüşüm sürecine girerken, arsa sahipleriyle yaptıkları pazarlıklarda dükkânların önünde bulunan özel bahçe alanlarının dükkânlar tarafından kullanılacağı şartını baştan kabul ediyorlar. Kat mülkiyetleri de buna göre alınıyor ve inşaatlar bu şekilde başlatılıyor. Eğer bu uygulamalar kaldırılır, yıkımlar gündeme gelirse kentsel dönüşüm süreci de sekteye uğrar. Ayrıca burada milyonlarca liralık yatırımlar söz konusu. Bunun ülke ekonomisine de zarar vereceği açıktır.

Burada özel mülkiyet dışında herhangi bir alanın işgali yoktur. Dükkânların önündeki bahçe alanlarında, portatif ve çelik konstrüksiyondan oluşan, dört direk üzerine kurulu, üstü açılır kapanır tente şeklinde düzenlenmiş yaz bahçeleri bulunmaktadır. Belediyelerimizin bu konuda ortak bir çalışma yaparak mutlaka bir çözüm üretmeleri gerekir. Nihayetinde belediyeler çözüm odaklı ve insan odaklı kurumlar olarak çalışırlar. Gerekirse ada bazında belirli projeler sunabilirler. Böyle bir uygulama hayata geçirilirse şehir estetiği açısından herkesin kendi kafasına göre, derme çatma yapılar kurmasının da önüne geçilmiş olur. Kat maliklerinden muvafakatname alan işletmeciler de bu çerçevede bahçelerini yazlık ya da kışlık alan olarak düzenleyebilirler.

Sayıştay denetçileri bu konuyu gündeme taşıdı. Bugüne kadar belediyelerimiz, işgaliye bedelini ödeyen işletmelerin üzerine gitmiyor, esnafı da rahatsız etmiyordu. Burada herhangi bir yapı üzerine yapı söz konusu değil, kaçak bir yapı da yok. Bahsedilen alanlar portatif olarak kullanılan yaz bahçesi veya kış bahçeleridir. Ancak Sayıştay denetimlerinde bu uygulamalar usulsüz olarak tespit edilmiş. Belediyeler de bu tespitlere dayanarak yıkım kararlarını tebliğ etmişler.

İstanbul, İzmir ve Ankara’daki uygulamaları incelediğimi söylediler. Oralarda nasıl bir yol izlendiyse, burada da benzer şekilde ortak bir çalışma yaparak bir çözüm bulmaya çalışacaklarını ifade ettiler. Sürecin nasıl ilerleyeceğini önümüzdeki dönemde göreceğiz. Biz de konunun takipçisi olacağız.