TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji ve Sürdürebilirlik Komisyon Başkanı Serhat Cengiz şu ifadeleri kullandı;
"Eskişehir olarak 303 milyon dolar kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Eskişehir sanayisi, Türkiye'nin üretim ve ihracat ekosisteminde ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Yüksek teknolojiye dayalı ürünler üreten şehirlerimizden bir tanesidir. Nitelikli iş gücü ve köklü sanayi Eskişehir'de bulunmaktadır.
2024 yılı verilerine göre 4,5 milyar dolarlık ihracat yapmış bir şehiriz. 4,5 milyar dolarlık ihracatımızla Türkiye'nin 12. sanayi şehri olarak geçiyoruz. Bu başarının arkasında yalnızca üretim miktarları değil, üretilen ürünlerin katma değeri de bulunmaktadır.
Türkiye genelinde ihraç edilen ürünlerin 1 kilogramının ortalama fiyatı 1,57 dolar iken, Eskişehir'de 1 kilogram ürünün fiyatı 1,95 dolar seviyesindedir. Bu durum, Türkiye ortalamasının yaklaşık %25 üzerinde değerli ürünler ürettiğimiz anlamına geliyor. Bu bilgileri not ederek giriş cümlemi yapmış olayım.
Avrupa Birliği (AB) diyor ki, hudutlarımdan içeri ürün gönderirken bu ürünü hangi enerjiyle ürettiğinizi bilmem gerekir. Temiz enerji mi, yoksa kömürle, karbon oranı yüksek kirli enerjiyle mi üretildiğini bilmem gerekir. Bu nedenle Avrupa, karbon vergisi olarak geçen, İngilizce adı CBAM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) Raporu, Türkçe adı SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) olarak geçen emisyon ticaret sistemiyle ilişkilendirilen sistemi gündemine aldı.
2023 yılında başlayan bu geçiş dönemi boyunca herhangi bir cezai müeyyide yoktu, sadece üç ayda bir bildirim zorunluluğu vardı. Fakat 1 Ocak 2026'dan itibaren artık cezai müeyyide de devreye girmiş olacak. Eğer kötüysek, aradaki farkın vergisini, yani cezasını vereceğiz. Eğer iyiysek, aradaki farkın kazanımlarını parasal kazanç olarak almış olacağız.
Dünya üzerinde, bu sistemden hangi ülkenin nasıl etkileneceğine dair bir araştırma yapılmış. Rusya %21 ile bu sistemden en çok etkilenecek ülke olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye ise %15 ile bu sistemden en kötü şekilde etkilenecek ikinci sırada ülke olarak ortaya çıkmıştır.
Bunun bize yansıması şu oluyor: Eskişehir olarak 4,5 milyar dolarlık bir ihracat yaptık. Bu ihracatımızın yaklaşık %45'i Avrupa ülkelerine yapılmaktadır, bu da 2 milyar 25 milyon dolar seviyelerine tekabül etmektedir. Yani bu 2 milyarlık ihracat rakamının da %15'i 300 milyon dolara tekabül ediyor. Bu miktarı kaybetmekle karşı karşıyayız. Bu yüzden sanayicilerimizin bu konuda tedbirlerini alması gerekiyor. Bu birincisidir.
Nitekim Eskişehir Sanayi Odası Başkanımız Celalettin Kesikbaş'ın bu yönde çok doğru adımları vardır. Kendisi de sanayinin gücünün, Eskişehir sanayisinin gücünün nitelikli ve nicelikli ürün yapmaktan geçtiğini söyler. Öngörüleri sayesinde Eskişehir'de bu sistem, 5 yıldır Eskişehir Sanayi Odası altında, Sürdürülebilir Geçiş Sanayi Birimi'nde sanayicilere hizmet etmeye çalışıyor. Ancak sanayicilerimiz bunu biraz daha efektif kullanması lazım.
Bu arada oranın kurulmasında emeği geçen, başta Celalettin Kesikbaş olmak üzere, Ömer Benli, İsmail Öztürk ve oradaki eğitimleri yapan Profesör Doktor Cengiz Turhan Hocamıza, bir Eskişehirli ve bir sanayici mühendis olarak teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Bir diğer önemli husus da 1 Ocak 2027 yılında yine Avrupa'ya gönderilecek bütün ürünlerde dijital ürün pasaportu olması gerekiyor. Ürün üzerine bir QR kod yapıştırılacak. Bu QR kod belli başlı maddelerden oluşuyor. Ham madde içeriği nedir, bununla beraber hangi menşelerden oluşuyor, karbon ayak izi nedir, çevresel etki beyanı nedir gibi bilgileri içeriyor.
Bu da 1 Ocak 2027 yılında devreye girecek. Ancak bu sürecin hazırlanması yaklaşık bir yıl sürüyor. Dolayısıyla sanayicilerimizin 2027 yılına da hazır olması için artık şu 2026 yılını iyi değerlendirmesi gerekiyor. Bunlar olmadığı takdirde Avrupa'ya ihraç edememe durumuyla karşı karşıya kalacağız. Bu da bizi bekleyen diğer ikinci tehlikedir.
Ben Serhat Cengiz olarak sürdürülebilirlik uzmanıyım. Makine Mühendisleri Odası'nın Sürdürülebilir Enerji Komisyonu Başkanıyım. Neziha Hanım'la birlikte bu yönde Eskişehir sanayisini uyarmak istedik. Bu nedenle de katılımınızı sağladığınız için hepinize teşekkür ederim."





