Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İKK İl Sekreteri Salih Eğerci şu ifadeleri kullandı;
“Ziraat mühendisliği, aslında yalnızca bir meslek alanı değildir. Gıda güvencesinden kırsal kalkınmaya, doğal varlıkların korunmasından iklim kriziyle mücadeleye kadar ülkemizin geleceğini doğrudan etkileyen yaşamsal bir sorumluluğu ifade etmektedir. Bugün tarım alanındaki tarım politikalarının; bilimsellikten, kamusal yarardan ve planlamadan uzak bir süreç geçirdiğini görmekteyiz. Artan girdi maliyetleri, üreticinin borç yükü, tarım alanlarının amacı dışında kullanımı ve özellikle meslektaşlarımızın güvencesiz çalışma koşullarında çalışıyor olması hepimizin ortak sorunudur.
TMMOB; dün olduğu gibi bugün de öncelikle toplumsal yarar odaklı, tüm mühendis ve mimar disiplinlerinin toplum yararına kullanılmasını hedeflemiş ve bu noktada hem kendi meslek örgütü içerisinde hem de toplumda bu mücadeleyi ören bir yapıya sahiptir. Özellikle tarım politikalarındaki iktidar odaklı sorunların ve yanlış planlama sonucu oluşmuş sorunların çözüm yollarıyla ilgili; hem Ziraat Mühendisleri Odamızın genel merkezi ve şubeleri hem de TMMOB örgütlülüğü, çeşitli raporlarla ve bilimsel çalışmalarla bu konuyla ilgili değerlendirmeler yapmış ve bu değerlendirmeler neticesinde oluşması gereken çözüm noktalarını oluşturmaya çalışmıştır.
Şu anda dünyanın bir altüst oluş içerisinde olduğunu görüyoruz. Ukrayna Savaşı’ndan başlayarak Filistin’deki soykırıma kadar dünya aslında çok büyük bir sorun içerisindedir. Ukrayna Savaşı’nın ilk başında bütün dünya, gıda güvenliğinin bir ülkenin olmazsa olmazlarından biri olduğunu gördü. Çünkü orada uygulanan ambargo nedeniyle ki ben bir elektrik mühendisi olarak konuyu yakından takip ettim enerjideki ambargodan ziyade gıdadaki ambargo birçok ülkenin bir anda telaşlanmasına ve farklı durumların oluşmasına neden oldu. Burada bütün ülkeler, bu sistem içerisinde bir yerlere bağımlı olarak gıda sağlanmasının ne kadar tehlikeli olduğunu maalesef gördüler.
Biz bunu yıllardır dile getiriyorduk. Aslında Türkiye’deki tarım devriminden sonra, biz kendi kendimize yetebilen bir ülkeydik. Ancak son 30 yıldır 1980’lerden başlamak üzere oluşturulmuş olan yanlış tarım politikaları nedeniyle artık dışa bağımlı bir tarımla karşı karşıyayız. Sadece gıdanın dışarıdan alınması değil, içeride ürettiğimiz ürünlerin tohumlarının ve tarım makinelerinin de dışarıdan alınması nedeniyle büyük bir sıkıntı içerisindeyiz.
Bu noktada ziraat mühendisleri, neleri doğru yapmamız gerektiğini bize önceleyen bir meslek örgütüdür. Bu nedenle bu genel kurulda alınacak kararların ve yapılacak tartışmaların sadece Eskişehir özelinde değil, Türkiye gündeminde de önemli değerler beslediğinin farkındayız. Genel kurulu sevgi ve saygıyla selamlıyor, hepinize başarılar diliyorum.“