MHP Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir şu ifadeleri kullandı;

"Suyu aslında bir bütün olarak düşünmek lazım. Bir ailenin kullanım suyu ve içme suyunun toplam maliyetinin Eskişehir’deki vatandaşa getirdiği yüke göre bakmak lazım. Biliyorsunuz, bazı şehirlerimizde kullanım suyu aynı zamanda içilebiliyor. Ne yazık ki bizim böyle bir şansımız yok. Ama damacana suyunun diğer şehirlere göre ucuz olması gayet normaldir; çünkü kaynak burada. Nakliye masrafını şu bu [gibi kalemleri] hesapladığımız zaman böyle olması gayet doğal. Buradaki asıl problem şu: Siz gelecekle alakalı yatırımlar yapmak zorundasınız. Eskişehir’deki en büyük sıkıntı, yıllardır sadece kullanım suyunda Porsuk’a bağlı kalmak, alternatif kaynaklar hiçbir zaman aramamaktır. Son yıllarda yaşadığımız kuraklıktan dolayı da ülkemizin her yerinde olduğu gibi Eskişehir’de de bu sıkıntıyı yaşıyoruz. İnşallah bundan sonra daha düzgün adımlar atılır. Vatandaş için tabii ki bir yüktür; yani söylüyoruz, gerçekten bir ekonomik sıkıntı var. Siz yerel yönetimler olarak tabii ki vatandaşın cebine para koyamazsınız ama yaptığınız hizmetleri ucuzlatarak vatandaşın bütçesine katkı sağlarsınız. Sosyal belediyecilik, halkçı belediyecilik de bunu gerektirir. Eskişehir’in 13. sırada olması bir övünç kaynağı olmamalıdır. Keşke suyun geleceğini 25 senedir konuşabilseydik, gerekli yatırımları yapabilseydik bugün mecliste bunları tartışmazdık.

Proje dediğimiz projeler gerçekten kapsamlı ve büyük projelerdir. Burada Ayşe Ünlüce Hanım’a da haksızlık yapmayalım. Çünkü Ayşe Hanım’ın seçim dönemini değerlendirecek olursak son anda aday gösterildi. Öncesinde belki bu tip projeler için hazırlama vakti olmamıştır. Biraz daha beklemek gerekiyor. İnşallah Eskişehir için kim ne yaparsa yapsın, Eskişehir’in yararına desteklemek lazım. İnşallah ilerleyen günlerde Ayşe Hanım’dan da vizyon projeler bekliyoruz, görüyoruz. Çünkü sonuçta yapılan hizmetler bu şehre yapılıyor, kimse sırtına alıp götürmüyor."

Uzun yıllardır siyasetle uğraşan birisiyim. Nebi Hatipoğlu'nun seçim vaatleri arasında vizyon proje yok denilemez. Bugüne kadar benim Eskişehir’de gördüğüm en güzel lansmandı. Eskişehir’in tüm problemleri ile alakalı gerçekten çok güzel projeler vardı. Ulaşımdan konuta, sağlıklı kent yaşamına dair her şey vardı. Burada da haksızlık yapılmış olur. Lütfen dönsünler bir kere daha incelesinler. Nebi Bey’in projelerine baksınlar. Yani gerçekten Eskişehir’de tüm sıkıntılarla yerelde, taşra da dahil olmak üzere hepsiyle alakalı çok ciddi projeler vardı. Keşke o projeler göz önüne alınıp da gerçekleştirilse. Onların bir kısmını Ayşe Hanım da ufak bir kısmını yaptı zaten."

Kentsel dönüşümde bunun değişik ayakları vardır. Bunlardan birisi de vatandaşı ikna etmektir. Keşke bu proje hazırlanırken, daha da geç kalınmış sayılmaz, bilgilendirme ofisleri açıp da vatandaşı bu konuda bilgilendirselerdi. Bana güvenin demekle olmuyor bu işler. Vatandaşı ikna etmeniz gerekiyor. Kentsel dönüşümde birinci ana madde vatandaşın rızasını alabilmektir. Biz niye siyaset yapıyoruz? Vatandaşa hizmet için yapıyoruz. Vatandaşa rağmen olmaz. Burada Tepebaşı Belediyesi haklı da olabilir ama bunun için vatandaşı anlatıp ikna etmesi lazım. Ben yaptım oldu ile bu siyaset olmaz. Orada vatandaşı ikna etmesi lazım."

Yeşiltepe’deki problem uzun yıllardır Eskişehir’de tartışılan bir problem. Yani biz öncelikli olan problemlerde, şehrin lehine olan problemlerin çözümü noktasında tartışma değil uzlaşmayı daha ön plana çıkartmamız lazım. Siyaset kavga olmamalıdır. Yeri geldiği zaman şehrin ve vatandaşın menfaatleri konusunda uzlaşabilmeliyiz. Uzlaşmak da zorundayız zaten. Orada da bunun siyasi bir rant haline getirmeye gerek yok. Orada mağdur olan vatandaşlar var ya da mağdur olduklarını iddia eden vatandaşlar var. Bunları da ikna etme görevi öncelikle Tepebaşı Belediyesinin görevidir. Karşılıklı istişarelerle, bilgilendirmelerle bu problemi en kısa zamanda çözmeleri gerekiyor."