Yunus Emre Uluslararası Öğrenci Derneği adına açıklama yapan Emirhan Çıtak şu ifadeleri kullandı;

"Gözlerimizin önünde yaşanan tarihin en karanlık sınavlarından biriyle karşı karşıyayız.
Filistin topraklarında yaşanan bu işgal, baskı ve zulüm tüm insanlığı ilgilendiren vicdani bir meseledir.

Gazze, dünyanın gözleri önünde yıllardır aşamalı olarak bir açık hava hapishanesine çevrilmiştir.
Yalnızca 45 kilometrekarelik bir alanda milyonlarca insan, Siyonist İsrail tarafından temel yaşam haklarından mahrum bırakılmakta; hastaneler, okullar, ibadethaneler ve evler bombalanmakta; hiçbir suçu olmayan insanlar katledilmekte, Filistin halkı ambargo yoluyla aç bırakılmakta, topraklarından zorla göç ettirilmekte ve sağlık hizmetlerinden mahrum edilmektedir.

Filistin’de çocuklar oyun alanlarında değil, bombaların gölgesinde büyüyor. Anneler evlatlarını kaybetmenin acısıyla yaşıyor. Yaşlılar, hayatlarının son demlerinde bile sürgün, yoksulluk ve korkuyla sınanıyor. Katil İsrail’in Filistin’e uyguladığı vahşet, ahlaki açıdan kabul edilebilir olmadığı gibi uluslararası hukuk açısından da suçtur. Siyonist İsrail, tarihte bir kara leke olarak işlediği bu suçlarla anılacaktır.

Bu zulme karşı uluslararası dayanışmanın sembolü haline gelen Özgürlük Filosu (Freedom Flotilla), 2008 yılından bu yana Gazze’ye insani yardım ulaştırmak ve ablukayı delmek için yola çıkan sivil bir girişimdir. Dünyanın farklı ülkelerinden aktivistler, sağlık çalışanları, milletvekilleri, akademisyenler ve gönüllüler bu filoda bir araya gelmiştir.

2010 yılında Özgürlük Filosu’nun bir parçası olan Mavi Marmara Gemisi, Siyonist işgalci İsrail’in uluslararası sularda gerçekleştirdiği saldırıda 10 vatandaşımızın şehit düşmesiyle hafızalara kazınmıştır. Mavi Marmara, Filistin direnişinin ve dünya vicdanının simgesi haline gelmiş, “Gazze ablukası gayrimeşrudur.” gerçeğini bütün dünyaya duyurmuştur.

Bu mücadelenin mirası günümüze kadar taşınmıştır. 7 Ekim 2023 sonrasında bu ablukayı kırmak ve soykırıma karşı dünya kamuoyu oluşturmak için Özgürlük Filosu yeniden organize edilmiştir. Bu misyon doğrultusunda Tunus’tan İtalya’ya doğru harekete geçen Vicdan Gemisi, Mayıs 2025’te Siyonist İsrail’in alçakça saldırısına hedef olmuştur. Bu saldırı sonucunda geminin ilerleyişi engellenmiştir.

Bu girişimin hemen ardından sırasıyla Özgürlük Filosu’na ait Madleen Gemisi ve Hanzala Gemisi Gazze’ye doğru yola çıkmış; fakat Gazze’ye yaklaşmalarına rağmen yine hukuksuz baskınlarla engellenerek aktivistler gözaltına alınmıştır.
Bundan kısa bir süre sonra ise ablukayı denizden delme girişimlerine Sumud Filosu dahil olmuştur.

Bugün, bütün engelleme girişimlerine rağmen işgalci Siyonist İsrail karşısında mücadelemiz büyüyerek devam etmektedir. Vicdan Gemisi, misyonunu tamamlamak üzere Özgürlük Filosu koalisyonu ile birlikte yola çıkmıştır.
Filo, dünyanın dört bir yanından gelen 11 gemiden oluşmakta; sağlık malzemeleri, gıda yardımları, sağlık çalışanları ve gazetecilerden oluşan aktivistler eşliğinde Gazze’ye taşınmaktadır.

Filistin halkının yanında durmak, zulme karşı sessiz kalmamak hepimizin sorumluluğudur.
İşgali ve şiddeti destekleyen kurum ve şirketleri boykot etmek yalnızca bir tercih değil, aynı zamanda onurlu bir duruştur.
Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan bu haksızlığa karşı sesini yükseltiyor; biz de gençlik olarak kalemimizle, sözümüzle ve vicdanımızla bu vahşetin karşısında olmalı, bu zulmün sıradanlaştırılmasına ve sessizlikle meşrulaştırılmasına izin vermemeliyiz.

Mazlumların yanında, zalimlerin karşısında yer almak en temel ahlaki sorumluluğumuzdur.
Buradan bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: Mavi Marmara’nın, Madleen’in, Hanzala’nın, Sumud’un ve Gazze’ye doğru yola çıkmış olan Özgürlük Filosu’nun yanında durmak; Filistin halkının sesi olmak hepimizin sorumluluğudur.

Gazze’deki yasa dışı ablukanın ve işgalin sona ermesi için tüm vicdan sahiplerini harekete geçmeye davet ediyoruz."