Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Mert Yedek şu ifadeleri kullandı;
“22 Temmuz’da İlimiz Seyitgazi İlçesinde çıkan yangında, söndürme işlemleri esnasında 5’i orman işçisi ve 5’i AKUT gönüllüsü 10 yurttaşımız hayatını kaybetti. Biri ağır olmak üzere 20 yurttaşımız yaralandı. Hayatını kaybeden yurttaşlarımızı unutmadık. Anıları önünde saygıyla eğiliyor, yakınlarına sabırlar diliyoruz.
Göz göre göre yaşanan bu cinayete bugüne kadar iktidar tarafından sorumluların hesap vereceğine dair tek bir açıklama dahi yapılmadı. 75 hektarlık verimli orman arazimiz tedbirsizliklerle, ihmallerle yok olurken güvencesiz çalışma koşulları altında 10 arkadaşımızı iş cinayetine kurban verdik. Platformumuzun yaptığı önceki açıklamalarda da konunun takipçisi olacağımızı ve sorumlular hesap verene kadar mücadele edeceğimizi belirtmiştik. Bugün de Eskişehir Adliyesi önünden haykırıyoruz, aklayamazsınız, hesap vereceksiniz diyoruz.
Söz konusu yangının ardından başlatılan soruşturmada, sorumluların tespit edilmesi iddiasıyla açılan dosyada Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6 Ekim 2025 tarihinde “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilmesini öfke ile öğrenmiş bulunuyoruz. Takipsizlik kararı verilmesine gerekçe ise yangının çıkışına sebep olan vakıanın tespit edilememesi olmuştur. Başka bir anlatımla savcılık makamı sadece yangının çıkış nedeninde kusur araştırması yapmıştır. Fakat yangın gerçekleştikten sonra ihmallerle 10 canımızı yitirdiğimiz arkadaşlarımızın ölümüne neden olanlar soruşturmaya dahil bile edilmemiştir.
Soruşturma sürecinin bütününde Seyitgazi Orman İşletme Müdürlüğü'nde görev yapan kişilerin ve Eskişehir ilinde görev yapan ilgili diğer kamu görevlilerinin tümüyle yangın olayının büyümesi, ölüm ve yaralanmaların meydana gelmesi ile ilgili kusur ve sorumluluklarının belirlenmesine yönelik bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Hatta bir bilirkişi marifetiyle böyle bir ihmalin olabileceği ihtimali bile değerlendirmeye alınmamıştır.
Sorumlular yargı eliyle açıkça aklanmaktadır. İşte tam da bu nedenle, bugün Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerince ilgili ağır kusuru bulunan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunmak için buradayız.
Yangın çıkmadan önce bölgede olası yangınlara karşı ormanın seyreltilmesi, zemin bitkilerinin temizlenmesi, müdahele yollarının açılması vb tedbirlerin alınıp alınmadığı, yangın müdahale havuzlarının bulunup bulunmadığı, var ise yeterli olup olmadığı, yeterli gözetleme kulesi ve gözetleme kulesinde yeterli personel bulunup bulunmadığı, telsiz, mobil ve uydu telefonları ile yangın sahasında yeterli iletişimin sağlanıp sağlanmadığı, yangın alanına ulaşımın sağlanıp sağlanmadığı, havadan yeterli müdahalede bulunulup bulunulmadığı, yangına müdahale sırasında koordinasyon ve yönetimin yeterli ve uygun olup olmadığı, yangına müdahale eden kişilere yeterli eğitim verilip verilmediği, yeterli mesleki deneyime sahip olup olmadıkları, yeterli ekipman (yanmaz kıyafet, ayakkabı, koruyucu nitelikte ekipman, oksijen maskesi, oksijen tüpü, haberleşme amacıyla telsiz vb) verilip verilmediği, yeterince yiyecek, içecek ve dinlenme imkanı sağlanıp sağlanmadığı soruları cevaplanmak zorundadır.
Asgari önlemlerin alınmasına uygun politika bile geliştiremeyen bir düzenin içerisinde göz göre göre orman işçisi ve gönüllü arkadaşlarımızı kaybediyoruz. Göz göre göre olduğu için biz buna iş cinayeti diyoruz.
Yetersiz ekipmanla, hava desteksiz, iş güvenliğinin bulunmadığı koşullarda yapılan müdahaleler sonucu ihmallerle dolu bir facia yaşanmıştır. Bu ülkenin başına gelmiş en büyük felaket olan mevcut iktidar için bu facianın ne ilk ne de son olacağı açıktır.
Yanan ormanlık alanları otellere teslim edenler, sabotaj haberleriyle milliyetçiliği körükleyenler, THK yangın söndürme uçaklarını ihaleyle satışa çıkartanlar, elektrik dağıtım hizmetlerini özelleştirenler, ormancıların yangın söndürme eğitim kamplarını kapatıp eğitimsiz mevsimlik işçileri ölüme sürükleyenler 10 canımızı cinayete kurban edenlerdir. Sorumlular yargılanıp hesap verene kadar mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.
Yukarıda saydığımız tüm nedenlerle Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararı açıkça yaşam hakkı ihlalidir. Soruşturmanın yürütülmesinde asıl yetkili olan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığını göreve davet ediyoruz. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın failinin bulunması ve adalet önünde hesap vermesi gerekmektedir.
Her yaz ülke gündemine oturan orman yangınlarına müdahale edilememesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü’nün ağır ihmali bulunmaktadır. Dolayısı ile gerçek sorumlular bellidir. Tarım ve Orman Bakanını ve Orman Genel Müdürü’nü istifaya davet ediyoruz.
Ormanlar yanıyor, memleketini savunan işçiler katlediliyor, sorumlular aklanıyor, iktidar seyrediyor; bu çürümüşlüğü birleşerek durduracağız!
Mücadelemizle bu felaket iktidarına son vereceğiz. Birleşerek kazanacağız.”