Eskişehir Ekoloji Derneği Başkanı Filiz Fatma Özkoç şu ifadeleri kullandı;
“Değerli misafirlerimiz ve çevre dostlarımız, hepiniz kahvaltımıza hoş geldiniz. Bugün bu sofrada sadece ekmeğimizi paylaşmak için bir araya gelmedik. Umudumuzu, sorumluluğumuzu ve şehrimizin geleceğine dair kararlılığımızı paylaşmak için buradayız.
Hepinizin bildiği gibi son zamanlarda şehrimizin toprağı, suyu, havası ve yaşam alanları ciddi bir tehdit altındadır. Bu tehditlerin başında akıl ve bilimden uzak, tamamen sermayeye hizmet eden maden ve enerji projeleri ile iklim krizinin getirdiği ekolojik yıkımlar gelmektedir. Bizler bu yıkımlara karşı sessiz kalamayız. Çünkü doğa kendisini savunamaz. Doğayı savunmayı biz insanların sorumluluğu ve görevi olarak görüyoruz.
Bu bilinçle tüm rant projelerine ve plansız politikalara "dur" demek için Eskişehir Ekoloji Derneğini kurduk. Ortak bir vicdan ve örgütlü itirazımızla tamamen doğayla uyumlu bir yaşam haykırmak istiyoruz. Bugün Tepebaşı, Mihalgazi, Sarıcakaya ve Kaymaz’da yaşananlar sadece birer maden projesi dosyası değildir. Bunlar, çocuklarımızın geleceğini doğrudan etkileyecek hayati konulardır.
Altın ve gümüş uğruna zehirlenecek suların, yok edilecek tarım alanlarının ve tahrip edilecek ekosistemlerin bedelini bizler ve bizden sonraki nesiller ödeyecektir.
İşte dostlar, bugün tam da bu yüzden buradayız. Şunu biliyoruz ki dayanışma varsa umut da vardır. Bilimle, hukukla, vicdanla ve halkın gücüyle bir araya geldiğimizde en güçlü projelerin bile karşısında durabiliriz. Bugüne kadar açtığımız davalarda, yaptığımız basın açıklamalarında ve köy köy dolaşarak anlattığımız gerçeklerde bu şehrin bir vicdanı olduğunu gösterdik.
Burada bir kez daha hep birlikte susmayacağımızı ve asla vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz. Doğayı savunmayı bir seçenek değil, bir sorumluluk olarak görüyoruz. Buradan karar vericilere ve şirketlere bir kez daha sesleniyoruz: Eskişehir halkının rızası olmadan doğayı yok sayan hiçbir proje meşru değildir. Bugün verdiğimiz bu mücadeleler yalnızca bir derneğin değil; bu şehirde emekten, doğadan ve yaşamdan yana söz söyleyen tüm sivil toplumun ortak amacıdır.
Sözlerime son verirken dayanışma kahvaltımıza katkı sunan, emeğiyle ve varlığıyla yanımızda olan tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Tepebaşı ve Odunpazarı belediyesi yöneticilerine ve derneğimizin tüm üyelerine yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız. Unutmayalım ki doğa savunucuları ve Eskişehir yalnız değildir. Biz buradayız ve birlikte güçlüyüz. Yaşasın dayanışma, yaşasın yaşam mücadelesi!"





