Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak şu ifadeleri kullandı;
"Asgari ücret artık Türkiye'de ekonomik bir kriter olmaktan bence çıkmış durumda. Türkiye'de yaşanan ekonomik şartları ve olumsuzlukları hepiniz biliyorsunuz. Artık insanlar yaşamayı bırakın, ayakta durmakta bile ciddi anlamda zorlanıyorlar. Bu nedenle de asgari ücretin bağımsız kuruluşlar tarafından, yani artık taraf olan kurumları bırakın, bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan açlık ve yoksulluk sınırlarının da üzerine çıkması gerekirken tam tersine asgari ücretin 30 bin TL civarında olması konuşuluyor. Bu durum artık ekonomik kriterden ziyade toplumsal ve sosyal bir olgu haline gelmiş ve toplumun ciddi anlamda problemi oldu.
Bize zaman zaman savunma sanayi işçileri olduğumuz için asgari ücretle çalışanımız olup olmadığını soruyorlar. Tabii ki şu anda asgari ücretle çalışanımız bulunmuyor ama asgari ücret bir ülkenin temel ücretidir. Türkiye'de çalışan herkesin temel ücreti belirlendiği andan itibaren diğer ücretler de belirlenir. Bu durum da genel olarak ekonomik, toplumsal ve sosyal kriterleri etkiler. Biz 630 bin kamu çalışanının içerisinde 19 bin savunma sanayi işçisiydik ve ciddi anlamda bir mücadele verdik.
Bugün asgari ücret, Eskişehir şartlarında bile açlık ve yoksulluk sınırı tek kişi için temel gıda maddeleri kriter alındığında 28.000 - 30.000 TL'nin altına inmiyor. Yani kira, ulaşım, doğal gaz ve yakıt masrafları verildiği zaman bu insanın aç kalmaması için 28.000 ya da 30.000 TL vermelisiniz. Böyle bir durumda asgari ücretin 50 bin TL'den aşağı olmaması lazım. 50 TL bin belirlendikten sonra da başta Milli Savunma Bakanlığı işçileri olmak üzere tüm kamu çalışanlarının artış oranları aynı şekilde artırılmalıdır.
Yıllardır sendikalar asgari ücretin vergiden muaf olması gerektiğini söylüyorlar. Evet, Türkiye'de çok ciddi anlamda adaletsiz bir vergi sistemi var ve asgari ücretliler ile birlikte tüm çalışanlar bundan etkilenmeye devam ediyor. Asgari ücretin 50 bin TL'den aşağı belirlenmediği bir ortamda tüm çalışanlara aynı oranda vergi indirimi yansıtılmalı ve yeni bir vergi düzeni yapılmalıdır.
Türk-İş'in ya da sendikaların asgari ücret komisyonuna katılmaması konusuna değinmek istiyorum. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Şöyle ki; eğer siz bir komisyona katılmıyorsanız bunun karşılığında yapacağınız eylemleri ve yol haritasını belirlemeniz gerekiyor. Sadece 'Biz masaya oturmuyoruz ve rakam belirtmiyoruz' demek zaten hükümetin ya da asgari ücreti belirleyici konumda olan insanların işine yarayan bir durumdur. Bu nedenle herhangi bir eylem planı yapılmadan alınan bu kararın doğru olmadığı kanaatindeyim.
Türkiye işçi sınıfı son 5-6 yıldaki ekonomik verilere ve mücadele anlamına baktığımızda sendikalar olarak sınıfta kalmıştır. Tabii bunun içerisine bütün sendikaları dahil edemem. Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi'ni ayrı tutuyorum çünkü bu üyelerimin de hakkını yemektir. Üyelerimizin çok net bir şekilde göstermiş olduğu referanslar ve tepkiler vardır; Türkiye'de de örnek olacak çalışmalara ve eylemlere imza atmışlardır. Bu nedenle Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi olarak bu görüşe kendi adımıza katılmıyoruz. Ancak genel olarak baktığınızda Türkiye'deki sendikacılığın son dönemlerde işçi sınıfının sorunlarına kesinlikle çare bulamadığını biz de net bir şekilde söylüyoruz."