ESKİŞEHİR

Kazım Kurt'tan Yılmaz Büyükerşen'in açıklamalarına yanıt geldi

Kazım Kurt, ülkedeki baskıcı ortam, parti içi süreçler, ekonomik sıkıntılar ve Eskişehirspor’un durumu hakkında geniş açıklamalarda bulundu.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı;

"Türkiye sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Bu dönemde bütün birimlerin, bütün alanlardaki insanların sıkıntısı var. Bu sıkıntılar dışa vuruyor. Dışa vuracak da öyle görünüyor. Trafik Polisi arkadaşın bu davranışını ben doğal karşılıyorum. Daha pek çok iş alanındaki insanlar bu tepkilerini açığa çıkaracaklar. Çünkü çok baskıcı, baskıcı bir dönemde yaşıyoruz. İnsanların düşüncelerini açıklayabilmesi için bir yerde patlayacaklarını tahmin ediyorum. Bu giderek çoğalabilir. Açıklamalarında suç unsuru var mı bilemem. O savcıların işi. Yani ben öyle bakmadım. Ben sanki bir düşünce açıklaması diye düşündüm. Ama yasaya aykırı bir şey varsa bağımsız yargı inşallah düzeltir bu işi.

Türkiye'de siyaset kurumu, objektif ve tarafsız bir biçimde yürümüyor. Benim, Yılmaz Büyükerşen hocanın tabiriyle, Cumhuriyet Halk Partisi'nden kovulmam demokrasiye aykırı bir şey. Ben bunun mücadelesini yaptım, davalar açtım. İki kere ihraç edildim. Birinde davayla geri döndüm, ikincisinde ise davayla kaybettim. Dolayısıyla bu durum, ne keyfi Cumhuriyet Halk Partisi'nin o dönemki yönetiminin tutumunu doğrular ne de daha sonraki dönemde bizim hocayla beraber çalışmaya başlarken milletvekili olmamda hocanın desteğini doğrular.

Ben parti içindeki yarışmaların demokratik olmasını isterim. Ön seçim olsun. Adaylar ön seçimle belirlensin. Ama hocanın olduğu yerde ön seçimin adını anmak bile mümkün değil. O nedenle benim milletvekili listesine konmamda hocanın payı vardır, hiçbir itirazım yok. Ancak ben diyet borcumu ödemişim. Milletvekilliğini bırakıp gelmişim. Dolayısıyla burada canı sıkıldıkça, "Efendim ben elinden tutmuştum, ben aday yapmıştım" gibi şeylerin Yılmaz Büyükerşen hocaya yakışan şeyler olduğunu düşünüyorum.

Benim Eskişehir'de kalmamdan rahatsız olanlar var belli. Onlar beni gönderirlerse rahatlayacaklar. Şu anda öyle bir program yok, öyle bir düşünce yok. İnşallah. Yani Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olsun, Eskişehir'den de bir bakan olsun. Parti meclisine giremediler, bari bir bakanı olsun.

İki şeyi ayırmak lazım. Birisi Cumhuriyet Halk Partisi’yle Parti Meclisi çok önemli bir görev. Öyle hatır için Parti Meclisi üyesi olunmaz. Böyle bir niyet de söz konusu olmaz. Bir kere, Eskişehir'den Parti Meclisi üyesi adayı diye organize bir biçimde çıkan bir arkadaş yok. Bunu net olarak bilmemiz lazım. Bazıları işte Tuncay Çırak adaydır, bunu yok sayıyorsunuz filan diyor. Bu, ezbere yapılan bir konuşma. Tuncay Bey, son dakikada aday oldu. Yani daha önceden ben aday olacağım, benim bu tür bir niyetim var gibi bir çalışması olmadı.

Son dakikada aday olduğu için bir kişinin aday olabilmesi için 10 delegenin imzası lazım. Biz de Eskişehir delegeleri olarak verdik imzalarımızı. Adaydır, başvurusunu yaptık. Gerisi onun bileceği iş. Gerisi çünkü o 2 saat içinde seçim çalışması yapılması mümkün olmayan bir durumdu. O nedenle. Biz oylarımızı verdik, gerisine karışmayız. Ama başka aday yoktu. Bizimle konuşularak, organize bir biçimde Eskişehir'den falanca kişiyi aday yapalım diye bir çalışma olmadı. Ama bazı çalışmalar yapıldı mı? Yapılmış. Onları duyduk.

Yılmaz Büyükerşen'in 2 gün önce bir gazetede de demeci vardı. "Bizim ailemizden hiç kimse aday değil. Böyle bir takım konuşmaları, spekülasyonları kabul etmiyorum." diye. Kimsenin kimseye küsme hakkı yok. Genel Başkan Parti Meclisi listesine alırsa seçilir, alınmazsa seçilmez. Alınmazsa seçilebilmek için çok organize bir biçimde, çok önceden başlayan bir çalışmanızın olması lazım. O da olmadığına göre kimsenin Kazım Kurt'a küsme hakkı söz konusu olamaz.

AK Parti'nin karnesini vatandaş değerlendirecek. Seçmen değerlendirecek. Çünkü biz, AK Parti'nin başından itibaren yanlış olduğunu, yanlış şeyler düşündüğünü iddia eden bir partinin temsilcisiyiz. Dolayısıyla somut icraat şudur. Son bir yılda AK Parti üç tane ilçe başkanı değiştirdiler. Başka hiçbir şey yapmadılar.

Esnafları ziyaret ettiğim zaman şunu gördüm. Vatandaşımız üç tane ayva aldı. Eskiden 5 kilo mandalina, 3 kilo elma satıyorduk. Şimdi yarım kilo satıyoruz diyor pazarcı esnaflar. Bu kadar net ve somut bir yoksulluk var. Herkesin o yoksul bölge merkezinde hayat çok güzel, ama geri tarafı çok kötü.

Ben şimdi şunu bu bahaneyle söylemiş olayım. Hiçbir esnafın kaldırım işgal etme hakkı yok. Hiçbir esnafın yolu işgal edip orada ticaret yapma hakkı yok. Kaldırımlar insanların, yollar da araçların. Sayıştay bulduğu yanlışları eleştirir, olumsuzlukları eleştirir. Ama Sayıştay'daki her eleştirinin herkese uygun olacağını düşünmüyorum, çünkü o, bölgesine ve yerine göre değerlendirme yapıyor. Bulgu yaptığı iş bizimle ilgili değildir.

Eskişehirspor'un şampiyon olmasını istiyorum. Ben Eskişehirsporluyum, fanatik seyirciyim. Her maçına gitmeye çalışıyorum. Ama Eskişehirspor'a destek konusunda da üstümüze ne düşüyorsa yerine getirmeye çalışıyoruz. Şimdi bir festival daha yapıyoruz. Oradan da ciddi bir kaynak aktardık. Ancak bizim bu festivalleri eleştirenlere, Cumhuriyet Meydanı'ndaki festivali görmelerini tavsiye ediyorum. Eskişehir Protokolü resmi olarak gidip açılış yaptı. Onunla ilgili ne Esnaf Odaları Birliği'nden ne Ticaret Odasından bir tek eleştiri çıkmadı. Bu da bize yapılan eleştirilerin samimi olmadığını gösterir.

Karşıyaka maçındaki Eskişehirspor'u çok beğendim. Kaleci Bora Göymen'i sizin huzurunuzda bir kere daha tebrik ediyorum. Eskişehirspor'un şansını döndürdü. İnşallah böyle devam eder.

Biz tahsil etmemiz gereken gelirlerimizin çoğunu tahsil edemiyoruz. Edemediğimiz için de yatırım yapmakta zorlanıyoruz. Bu durum 2026'da daha dikkatli ve tedbirli olmamız gerektiğini gösteriyor.

Eskişehir'de Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları'nda bir sıkıntı var. Bu sıkıntının aşılması lazım. Kongre süreçleriyle ana kademede belli değişiklikler söz konusu oldu. CHP Odunpazarı Gençlik Kolu başkanı ve yönetimi değişti, yeni bir atama yapıldı. Ona paralel olarak ilde de bir değişiklik olabileceğini, olması gerektiğini düşünenler var. Benim de düşüncem bu yönde."